Tetraklörür. Kloroform.
Kadınlardan yükselen kokular arasında yeni kimyalar. Elleri lastik eldivenli, ciğerleri her türlü kimyasal gaz taarruzuna açık.
Dünyanın en büyük savaşı kadınlar ile kirlilik arasındadır. Bunu kanserojen olduğu çok açık tetraklorür ve kloroform maddeleri yayan çamaşır suları bile engelleyemez.
Dünya kirlenir ve buna en çok kadınlar üzülür. Kadınların kendi kendilerine yarattığı ya da insani sunumun onlara pay biçtiği estetik düzende kadın etrafını "temiz" tutmak zorundadır.
Kadının hijyeni onun kutsal kitabı mıdır? Bunan inanmak istemiyorum.
Genzim yanıyor bağırıyorum, boğazım yanıyor anlatamıyorum.
Yirmi dakika bilemedin yarım saatlik bir ömrü var bakterilere karşı çamaşır suyunun. Bir erkek karşısında ya da baba oğul arkadaş daha fazla vaktin var mı? Hijyenini ne kadar derin olarak devam ettirebilirsin?
Sıradan bir çamaşır suyuyla yıkanmış bir çamaşıra dokunduğunuzda elleriniz hep kızarıyor mu?
İşte size hayatınızı zorlaştırmadan bu sorunu çözmenizi sağlayacak bir öneri; çamaşırlarınızı her zamanki gibi yıkayın ve sıkın. Sonra onları mesela küvetinizde, yarım gün süreyle on litre suya iki litre beyaz sirkeye batırın. Sonra sıkmadan asın. Kurudukları zaman hem sirke kokmayacaklar hem de size bir daha rahatsızlık vermeyeceklerdir.
(Bir kitaptan)
Yaşasaydı Ahmet Haşim o meşhur şiirini şöyle değiştirirdi:
Kana kuvvet, göze fer, batna ciladır çamaşır suyu
İlleticua deva, mahzı gıdadır çamaşır suyu
Alemin sevgilisi dense sezadır çamaşır suyu
Ağrıya dost, muhhibi fukaradır çamaşır suyu
Kadınların bu dünyaya kattıkları çamaşır sulu yaşamlar:)
YanıtlaSilÇamaşır suyu olmadan asla! ;) Domestos forever!
YanıtlaSilhypo idi eskiden adı... izmirliler ise klorak derler:))
YanıtlaSil