Biz de senin için üzülüyoruz HG ve benzerleri!..
(Aşağıdaki mektup, Sarışınlar Derneği ya da Sarışın Aklı Platformu gibi grupların elinden çıkmamış olup bizzat yazarın sarışın olan annesi tarafından kurgulanmıştır.)
Çocuğum
Baban da senin gibi düşünüyordu mutlaka. Bu konuda sarışınlara onca şey yazmış olmasına rağmen senin gibi bu okunması anlaşılması zor metni yazmazdı, ama emin ol o da bir sarışın düşmanıydı. Ve yüzden benimle evlendi eminim.
Babanı bir sarışınla evlenmeye iten ayrım esmerler değildi, zira o dönemde sınıfın en güzeli bendim. En zekisi, başarılısı da... Baban, daha iyisini bulamayacağını anlamış olmalı ki peşimden koştu. Halen de evrende yine peşimden koştuğuna ve daha güzelini bulamadığına eminim. Bulamaz, çünkü evlendiğimizde arayışını bıraktı, çok iyi biliyorum.
Biz sarışınlar, diyecek değilim, ama iyi biliyorum ki biz sarışınlar dünyanın dengesiyiz. Seçimsiz, sandıksız, tercihsiz, kararsız, hatasız ve şüphesiz...
Sarışınları kafana çok takma çocuğum. Sana tavsiyem bu. Alemdeki diğer kusursuzluklar gibi onları da sorgulamadan kabul et. Rahat edersin. Böyle yazılar da yazma bir daha. Hangi sarışın, oğlunun, onu es geçip sürekli olarak babasını yad etmesine, her zeminde ondan söz etmesine katlanabilir? Sarışın bir anne!
Sarışın da olsa anne annedir oğlum. Ben bunu hep görüyor ve susuyorum. Senin de bunu hep sorguladığını, kaleminin hep babandan tarafa kaydığını gördüğünü ve sustuğunu biliyorum. Baban ve sen birbiriniz için bir konusunuz. Genellikle tarihte yazar baba-oğulların birbirleriyle diyaloğu verimli olmaz. Ya eserleri birbirleriyle konuşamaz ya da baba ile oğul. Dikkat edersen yazar anne ile yazar oğul ya da yazar baba ile yazar kız karşılaşması hemen hemen hiç yoktur. Bunun adı susmadır, kutsal sessizliktir. Kendi özgürlükleri adına bu sessizliği seçerler.
Sen babanı yaz yavrum. Onu anlat. O, anlatılmaya değer bir hayat yaşadı. Belki bu yüzden kendini yazmaktan çok yaşamaya adadı.
Görüyorum ki sen kendini hem yazmaya hem de yaşamaya adamışsın. Sarışınlar için çok üzülmeni de, benim için üzülmene bağlıyorum. Ve çocukların en büyük sevgi belirtisi de ebeveynleri için duydukları endişelerdir. Sakın unutma.
Sevgiyle.
Annen.
Sarışın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sarışın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Aralık 2011 Pazar
9 Aralık 2011 Cuma
Sarışın Kadınlar için Çok Üzülüyorum
![]() |
Lütfen bu yazıyı fotoğrafa bakmadan okuyun. YAZAR. |
Sarışın kadınlar için ne söyleseniz sinema ya da müzik yapmış olmazsınız. Bu tek notalı ve tek kareli perdede manzara bir aynadan ibarettir ve o aynanın da adaleti yoktur.
Bir sarışınla konuşamazsınız. Deneyin... Her girişiminizde dünyanın eğiklik açısıyla karşılaşacaksınız. O eğiklik olmasaydı dünya, Güneş'in etrafında sabit bir yörüngede dönmez ve evrene savrulurduk ve aslında ne iyi olurdu; dünya yaşantımız gerçek bir yolculuktan oluşulurdu ve soyut her kelimenin önüne arkasına yolculuk sözünü yapıştırıp yollar karıştıran ve yolcuları yola çıkmadan yoran yetersiz ahkamcılardan kurtulurduk.
O ahkamcılar dilsizdir sarışın kadınların karşısında. Belki de sarışınların tek iyi tarafı gereksiz ve yetersiz sözleri susturmalarıdır.
Peki o vakit bu yazı nasıl yazıldı? Hala da yazılıyor ve düzgün bir çerçevede kendini gösteriyor.
En başta söyledim. Sarışınlar için üzülüyorum. Herkesin aksine onlar için bir şey yapmayı istedim. Dikkat edin sarışınları istemedim hemen. Onları anladım, biliyorum ve görüyorum çünkü.
Onları istedikçe kaçırırsınız. Onları arzuladıkça ıskalarsınız. Onlar için var oldukça, koptukça, kaydıkça, örselendikçe onları yaratırsınız. Onlar sizin kötüleştikçe iyileşen hastalığınız. Onlar sizin zamanında gelen ölümünüz. Onların gökyüzünde hep yağmur yağıyor ve -damlaların illüzyonu bu- her biri onların bizlere birer şans meleği gibi görünmesini sağlıyor.
Sarışınlarda olan ne varsa bu dünyanın bütün iyilik ve güzellik evlerinde de cümbüşten şenlikten geçilemez.
Ve ben her şenlik sonrası ağlarım üzüntümden. Başkalarının yasından aynayı çıkarırsak kendimizi bulmamız üzerine bir denkleme kafa bile yormam, gerekirse ömür boyu susabilirim yeter ki bir sarışın geçsin penceremden ya da bu ihtimal benim deniz kıyılarım olsun.
Şenlik, cümbüş birilerinin gelmesiyse sizin için benim içinse gitmiş olmalarıdır. Gün doğmadan batan güneşe üzülen bir yüreği zor bulursunuz. Bulunca da ömrünüz kısalır.
Ne kadar çok sarışın tanıyorsam bu yazıyı o kadar yazabilirim.
FLAŞ!
Annemin cevabı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)