22 Ocak 2012 Pazar

Çocukluğumun Kitabevleri 2


2. Öğretmen Kitabevi Arka Sokağa Taşınıyor

Devrim falan gelmedi. O abileri ablaları da sonra hiç göremedim.
Sonra ben bir Çocuklar Partisi kurmak istedim. Lideri ben olacaktım. O zamanlar sanırım -şimdi 28 olduğuna göre- ülkenin yaş ortalaması 23 falandı. Bu da demekti ki nüfusun yarısı çocuktu ve ülkenin yarısı siyasi olarak temsil edilmiyordu.
Ben o zamanlar çocukluğun bir hapis cezası olduğunun farkında bile değildim. İki sopa ve ya evden firar arası yaşadığım özgürlükleri hatırlayabilen bir hafızam vardı ve kaydetme işlevi silme işlevine göre çok az çalışıyordu.
Tam o sıralarda, yani şehrin en ana caddesindeki kitabevimizin zirvede olduğu zamanlar, firarlarımın da en üst düzeyde gerçekleştiği zamanda babam bir karar aldı: "Arka sokağa taşınıyoruz!" O zamanlar olduğu gibi şimdi de bunu anlayamıyordum. Her şey yolunda gibiydi. Ülkede okumayana bırakın kız vermemeyi, selam bile verilmiyordu. Herkes okuyordu veya bana öyle geliyordu. Babam kasap olsa acaba herkesin et yediğini mi düşünürdüm bilmiyorum, ama acıkınca her şeyi yiyebilirdik de ya merak edince? Merak etmenin bir gıdası ya da sofrası var mıydı?
O dönemde neden sözcüğü ve soru işaretleri hayatımda kesinlikle yoktu.


Çocukluğumun Kitabevleri 1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder