4 Ocak 2012 Çarşamba

AVeMe Gazeteciliği

AVeMe Gazeteciliği Nasıl AVM Örgütü Oldu?

Sit-Com'du Stand-Up'tı derken gazetecilik terimlerine AVM (aveme okunur, ama gene siz yakın zamanda eyviem diyenlere hazırlıklı olun) gazeteciliği eklendi. Az önce.
AVet. AVeMe Gazeteciliği bunun adı.
Gökkubbenin en sessiz ve azami irtifadaki çatısının altında sosyal dünyanın keşfedilen son halidir AVM.
AlışVeriş Merkezi.
Türkçe kısaltma kurallarını hiçe sayarak verişi alış statüsüne çıkaran özde bir çaba.
Sözde olan bu çabanın görünmez muhalifleri. Ya bu kurallara uyup iki kelimenin başharflerini kullansaydık...
Sen sit-com'sun ben stand-up'ım derken gazeteciler az uz gidip AVM'ye kadar vardırdılar işi.
En iyi örnek günümüzde gazeteciliğin sosyal, ekonomik ve sosyetik planlarda zirvede olması. Milletvekili olabiliyor ya da istediklerini vekil yapabiliyorlar. Davetlerin en krallarına çağırılıyorlar. Dünyayı artık dolaşabiliyorlar. Patronları bu seyahatleri yüksek maaşlar vererek gizliden finanse edebiliyor. Ücretsiz, salt araştırma ve inceleme amaçlı yabancı gezilere, konserlere, festivallere gazeteciler gönderiliyor. Eskiden akademisyenler, uzmanlar "adam"lar tercih edilirdi, şimdiyse içi yerine şekline bakılarak ve majörden minöre sağdan sayılarak cumhurbaşkanı uçağından Orient Express trenine gazeteciler hayatın en "içinde" en iyi "gözlem"lerini halkla paylaşıyorlar.
AVM'de ne var? TV'de (sit-com) ve sahnede (stand-up) olan ve olmayan her şey. En iyi barlar, en iyi yabancı moda markaları, şık yeme içme yerleri, süpermarketler, afili kültür sanat dükkanları, takıdan kuyuma sağırdan duyuma kadar para dolu her keseye, herkese değil, özel bir "mekan"... Asıl tabirle ultra modern camiler, inançların tüketimle soğutulduğu, zamanın durduğu ve alışverişin en zirvede kutsandığı mabetlerdir AVM'ler.
Gazetecilerin çoğu değil hepsi buralarda. Oralarda yedikleri yemeklerin güzel restoranlarını, alışveriş dükkanlarını, ünlülerini en az ünsüz harflerle köşelerinde ve sayfalarında arzı endam ediyorlar.
Diyelim sosyal bir acıdan mı söz edilecek, bu konu şu AVM'deki o mekanda akla geliyor ya da orda bu acıyı derinlemesine irdelemeye başlıyor. Diyelim çok ciddi bir devlet adamıyla mı görüşecek. O günün sabahından itibaren yapılan edilen her şeyi belli bir sunuş dahilinde anlatıp sonra yer kalırsa sadede ve son satırlara geliyor.
Be kardeşim falan ülkenin falanca başkanı filan yabancı konukla içine düştükleri durumu bize naklederken neden fonda o gün gidilen yerin de adı oluyor? Peki bu işi gerçekten meslek olarak yapan magazinciler vs var. Onların işini sen neden yapıyorsun? Sen zaten falan filan ünlü bir adamsın. O yer senin mi ya da o yerin rakibine bizim anlamayacağımız bir şekilde mesaj mı gönderiyorsun? Daha önce hiç bar, kafe, dükkan görmedin mi yahu?
Yoksa AVM bütün bu yapılanların bir arada kotarıldığı gizli bir örgüt mü?
Aman ha sakın virüslü dosyalar, gizli tanıklarla AVM'lere gitmek de bir gün örgüt suçu muamelesi görmesin...
AVM'leri koru rabbim cümle şerlerden kem gözlerden ve görmemişliklerden, sonradan görmeklerden...
Amin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder