Bu
üç kelimeyle yeniden kadın olarak geldi
Ve
ağaçlara da Yunanca "merhaba" dedi
"Elveda
dememiştim ki giderken"
"Ayrıca
Yunanca bilmiyorsun sen"
"Her
gün değişir kelimelerin anlamları Yunanca'da"
"Bir
gün git derken, bir gün kal denir sevdalıya"
Ağzındaki
taze koku adeta bir çiçektendi
Ya
bir kaya kovuğuna saklanmış yosunbalığı
Ya da bir deniz
feneri
Işıtıyorsun,
açıklıyorsun geçmişimde ne varsa
Bunca
yıl yaşadım, eksik ve yokluk varlıktan fazla
Dedim:
"Tam üç kelime söyledim ve geldin
Seni
zaten çıplak görmesem de soyunmanı istemedim"
Dedi:
"Yunanistan'da kalmak imkansızdı.
Ama
bunu düşünmek bile kalmaktan farksızdı."
"Ülkem
yok, ama ülkem olabilir mi bilmiyorum
O
yarımada.
Dedi:
"Ben sende kalmak istiyorum.
Ülkem
yok bu dünyada."
"Ben,"
dedim. "Ben bir toprak parçası değilim."
"Ama
toprağın verdiği her şeyi verebilirim.
Sana
Onun
benden aldıkları adına."
"Toprak
senden ne aldı," dedi. Tam bu sırada
Bir
kotra geçiyordu uzaktan, kamarasında
O
ve ben sevişiyorduk. Kıyıda yazdı
Ama
geceydi, o kotra denen Yunan adasında.
Her
şey çıplak ve her şey iç içe o gece.
Işık
bile, yakamozları söndüren yağmur bile.
Yüzüme
baktığında yazın geri geldiğini hissettim
Ve dedim:
"Vücutlarımız
orda kaldı, peki nedir burada duranlar?"
Dedi: "Hazdan geriye
kalanlar."
"Sadece
et ve kemik değildir yaşamak."
"İşte
budur Yunanistan'dan dönmüş olmak."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder