9 Aralık 2011 Cuma

YUNANİSTAN'DAN DÖNMÜŞ OLMAK



Bu üç kelimeyle yeniden kadın olarak geldi
Ve ağaçlara da Yunanca "merhaba" dedi
                             
"Elveda dememiştim ki giderken"
"Ayrıca Yunanca bilmiyorsun sen"

"Her gün değişir kelimelerin anlamları Yunanca'da"
"Bir gün git derken, bir gün kal denir sevdalıya"

Ağzındaki taze koku adeta bir çiçektendi
Ya bir kaya kovuğuna saklanmış yosunbalığı
                            Ya da bir deniz feneri

Işıtıyorsun, açıklıyorsun geçmişimde ne varsa
Bunca yıl yaşadım, eksik ve yokluk varlıktan fazla

Dedim: "Tam üç kelime söyledim ve geldin
Seni zaten çıplak görmesem de soyunmanı istemedim"

Dedi: "Yunanistan'da kalmak imkansızdı.
Ama bunu düşünmek bile kalmaktan farksızdı."

"Ülkem yok, ama ülkem olabilir mi bilmiyorum
O yarımada.
Dedi: "Ben sende kalmak istiyorum.
Ülkem yok bu dünyada."

"Ben," dedim. "Ben bir toprak parçası değilim."
"Ama toprağın verdiği her şeyi verebilirim.
                                      Sana
Onun benden aldıkları adına."

"Toprak senden ne aldı," dedi. Tam bu sırada
Bir kotra geçiyordu uzaktan, kamarasında
O ve ben sevişiyorduk. Kıyıda yazdı
Ama geceydi, o kotra denen Yunan adasında.

Her şey çıplak ve her şey iç içe o gece.
Işık bile, yakamozları söndüren yağmur bile.

Yüzüme baktığında yazın geri geldiğini hissettim
                            Ve dedim:
"Vücutlarımız orda kaldı, peki nedir burada duranlar?"
                   Dedi: "Hazdan geriye kalanlar."

"Sadece et ve kemik değildir yaşamak."
"İşte budur Yunanistan'dan dönmüş olmak."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder