Empati
Pazardan domates alır gibi yap. Bunu yapmadan sakın konuşma. Durumlara ve kısıtlara isim takma. Önce yap, sonra düşün ve konuş.
Şimdi başla. Domates alır gibi. Koklaya koklaya, dokuna dokuna, eze eze. Tezgaha geri koyma. İçinde o anı bir mücevher gibi sakla.
Ellerini ya da ayaklarını bağla. Hareketsiz on dakika bekle.
Yataktan düş. Kaslarını hareketsizleştir. Hiç kımıldama. Kımıldayamamayı düşün.
Gözlerini kapat. Kulaklarını. Ağzını. 10 dakika. Çok değil.
Enerji
Bunları yaparken neler hissettin.
Hissettin mi? İçindeki o bilmem hangi vitrindeki auratik yerleştirmeden ya da bambu kaplı pahalı el çantasından ya da cilt kürlerinden, şifa seanslarından ve bitki özlerinden, kılcal feng-shui damarlarından ve reiki kolbastılarının erken saatlerinden fışkıran sessiz durgun sakin potansiyel derin serin enerjiyi aldın mı?
Kahve kokusundan bile çıkıp gelebilen bu ne idüğü belirsiz bir farkındalık mıydı tanrım o?
Engelsizsinizlikleştiremediklerimizdenmisinizliksizlik
Dil her şeyi yapamaz. Tarif edemediğin bir "olumluluğu" olumsuz ifadeyle anlatmaya çalışmak, o eksik ya da yetersiz durumu anladığın anda içinde beliren korkunç kaçma isteğini gizlemekten başka bir şey değildir.
Katilden -Beni öldür! diyerek kaçamayacağın gibi "olumluluğu" olumlu ifadeyle anlatmaktan da ancak -Beni öldürme! yani BANA DOKUNMA, BANA ENGEL OLMA diyerek kaçabilirsin. Bu oyunu nasıl dilin sana oynamış olabilir.
Onu sen yazdın.
Hepimiz engelliyiz bir şekilde; Ya doğuştan ya da sonra sakatlandık. Farklı şekilde engelli olduğumuz için anlamıyoruz birbirimizi.
YanıtlaSilGüzel bir yazı:)
YanıtlaSilAncak az önce yazdığım upuzun yorum silindi gitti.
Özet veriyorum: Olumlu düşünmek ve ifade her zaman iyidir. İç seslerimizi farketmek çok önemli. Emotonun deneyinde olduğu gibi olumlu ifade su moleküllerini değiştiriyor. Bedenimiz yaklaşık %70 su:)) Ne düşündüğümüz önemli. Ve nasıl ifade ettiğimiz. Ben bir defter tuuyorum hem iç hem dış sesimin oluşturduğu cümlelerede olumsuz olanları farkedince yazmak v eonları değiştime fırsatı yaratmak için.
CAN KARABURCAK
Sizi anlamak çok zor. Anlaşılamamak için yazıyorsunuz adeta. Yazılarınızın içinde okurlarınızı kaybederek bir güç sahibi oluyorsunuz sanki.Kusura bakmayın bu da benim fikrim. Hatta bunun bir fikirden öte bir gerçek olduğuna eminim. Kendi kitabını yaz kitabınızda eleştirin demişsiniz.Bende size bunu söylüyorum. Yazılarınızın bir yönü yok.Sadece bilimsel içerik taşıyan kitaplarınız okunabilir.Keşke onlara da kaynakça ekleseydiniz.
YanıtlaSilSenem