tag:blogger.com,1999:blog-67886385590542415452024-03-23T03:15:18.411-07:00Halil GökhanHer gün bir mektup yaz.
Zarfa ne yazarsan yaz mektuplarının hiçbir yere ulaşmadıklarını, gönderen adresi olmadığı halde bütün mektupların sana döndüğünü ve açamadığını göreceksin.Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.comBlogger236125tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-46196029801480822252024-02-11T07:41:00.000-08:002024-02-11T07:41:15.791-08:00Rüya bitti
RÜYA BİTTİ
Bütün bunları o yaşayabilsin diye yazıyorum.
El arabasıyla dik bir yokuştan tırmanıyordum. Çantam, bir kolinin içinde saklı kitaplarım ve birkaç parça eşya daha vardı arabanın içinde. Evimden artakalan eşyaları taşıyorum ya da birisinin evinden taşınıyordum. Nereye? Bir bilsem.
Yol daralırken sağa kıvrılıyor ve beton, yerini Arnavut kaldırım taşlarına bırakırken taşlar daha da Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-21241024484185925182023-12-29T22:35:00.000-08:002023-12-29T22:35:19.409-08:00 Sisifos ve Çizgi“Yazarken, giderken ve bu dünyada kalırken.” Çizgilerin insan ve dünya üzerindeki bütün macerasını bu cümleyle geçiştirmek mümkünken ben başka bir yola sapıyorum. O yolda, insani maceranın seyahati var. Yolun her iki yanından bana ait çizgiler geçiyor. Birisi çocukluğumun çizgisi. Öteki yaşlılığımın. Her ikisini de ölüm ve cinsellik olarak çağırabilirim. Çocukluk büyümeyi ve bedenimi Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-66338277163173112042023-12-29T22:30:00.000-08:002023-12-29T22:30:31.795-08:00Bazı Kitaplarımı Yazmamalıydım ve Bazı Kitapları Okumamalıydım
Aslını ve ustanı unutma
Bu yerde yazmaya başlarken kısa ve öz bir mesajı nasıl vermem gerektiğini düşündüğüm zaman bu sözü yazmıştım. Önemli bir söz, ama bunu ben yazdığım için ve henüz tarihteki haklı yerimi almadığım için henüz değerli bir söz değil. İnandığım şu ki usta ile köken arasında bir tercih sorunu asla yaşanmaz. Kimse ustasını seçemez kökünü seçemediği gibi. Bu benzeşme Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-88244045265802168142023-08-16T17:49:00.008-07:002023-08-16T18:16:47.451-07:00İstanbul'a İlk Mektup'a YanıtAradın.En son ben aradığım için işte bak sen de kaçtın.Sürem bittiği için bana ayrılan dinlence salonunda yatıya da kalmam gerekti ve seninle o vapur iskelesi kahvesi balkonunda ateş gibi bir havada deliler gibi buhar soluyup çaydanlık üfleyerek kahve içtik.Sohbet nasıldı hatırlamıyorum, çünkü orda ben yoktumla orada değildim arası bir yerdeydim, sen çiçekler ararken bir çocuk yeteneklerini keşifHalil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-32082902112667262652023-07-29T07:50:00.000-07:002023-07-29T07:50:41.959-07:00Yıldızlararası: Yıldızların Arasındaki İnsan
Yıldızların arasında ne var?
Bir galaksi üst kapsamında düşündüğümüzde sistemler, nebulalar, kara delikler...
Dünyamızdan bir süredir yeni bir teleskopla evreni izlemeye çalışıyoruz. Emekli Hubble'ın ardından onun ardılı olarak yerini alan James Webb acaba bizleri Hubble'ın elde ettiği görüntülerin sarhoşluğundan alıp başka büyülenmelere doğru götürebilecek mi? Yoksa bu görüntülemelerden Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-48223640392410239012023-07-18T07:52:00.002-07:002023-07-19T03:01:15.665-07:00Gizli YavaşlıkYavaşlığın İnsanlık Durumu“Sayın Bayım, doğduğumuz çağı seçmek bizim elimizde değildir. Ve hepimiz kameraların önünde yaşıyoruz. Bu durum artık insanlık durumunun bir parçası oldu. Savaştığımızda bile kameranın önünde savaşıyoruz.” Yavaşlık'ın 24. bölümü Vincent'ın dinlediği bu sözlerle devam ediyor.Andre Malraux, “İnsanlık Durumu” adlı romanında devrimin insan ruhu üzerindeki psikolojik Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-32555032483705845032022-12-26T02:50:00.002-08:002022-12-26T02:50:14.769-08:002023 için İyi DileklerGelecek zamanı düşünmek, hayatın en önde gelen kurgusudur. Ve umutlar da kurgunun kurdu... Ne yapacağım? Nasıl yapacağım? Kiminle, neden ve nerede? Bütün bunları 2023 adına cevaplamak için az bir zaman kaldı derken 2023’a giriyoruz bile...2023 nasıl bir yıl olacak? Ece Ajandası şimdiden buna karar verdi bile: 365 gün ve 6 saat. Günler soldan sağa doğru ilerleyecek. Siyah sade bir kapakHalil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-84625522295316282042022-11-17T10:49:00.000-08:002022-11-17T10:49:09.690-08:00Bugün haber aldın birisi öldü
13.
Çağın perdesini yeniden aralıyorum
Şarap şişelerinin içinde böcekler var
Beyinler sızmış rakı kadehlerine
Kan akmış zamanın dudaklarından
Gelin görün beni
Böyle bağırıyor her yalnız kalan
Camdan ekrana bulaşan şeffaflık ertelenmiş
Az sonra
Diyor şehir hep bir ağızdan
Öleceğiz
Üç şarkıya sığacak yaşamayı ağırdan almamız
Bize bunları bıraktı her giden
Televizyon tarih defteri ve bakkal Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-90776629179391956012022-11-07T10:04:00.004-08:002022-11-07T12:09:23.036-08:00Küçük Kitap Fuarlarının Büyük Tiyatrosu1.Anadolu'yu karış karış gezen çilekeş ve bir o kadar da tutkulu turneci tiyatrolar vardır. Şehirler, kasabalar beldeler değişir onlar için ve değişmeyen tek şey ise o sezon başarıyla, büyük özverilerle "oynadıkları oyun"dur.Her türlü gerici karanlığa, engellemelere rağmen tiyatro böylelikle halkın kültürel sağlığında güzel ve etkili bir onarıcı, sağaltıcı olarak yer etmiştir.Yaşasın Tiyatro! Ve Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-86010300966146027242022-10-17T19:15:00.004-07:002022-10-17T19:38:44.746-07:00Ürya ya da Romantik PapağanRüyalara ürya demeyi çok seviyorum, zira bir şekilde rüyalarımın psikoseksüel mesajlar ya da eleştiriler taşıdığını anlıyorum zamanla.Dün geceki üryam giyinikti. Aksiyon tarafı o. Aksiyonda kahramanlar ayrıca silahlarla da giydirilir. Benimse silahım âşık olduğum kadındı. Aşk konusuna sonra girelim nedendi kimdi falan.İçinde yaşadığımız şehir ya da yolculuğun geçtiği mekânlar Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-15425869319444772192022-10-13T05:56:00.001-07:002022-10-14T06:47:14.479-07:00Şair öldü
Yitip gitmek bir alacakaranlık başlangıcıysa, 19 Nisan 1998 günü ölüm karşısında yeni bir güneş daha oluştu. Pazartesi sabahı Mexico’nun önde gelen solcu gazetelerinden La Jornada’nın Şair Öldü sözcüklerine bürünen başlığı Paz için sürmekte olan tarihin ritim aralıklarından biriydi sadece. 1914 yılında doğan Octavio Paz, çocukluğundan başlayarak kendini edebiyatın ve siyasetin içinde buldu. Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-1087375060670931862022-08-20T07:39:00.009-07:002022-09-01T02:16:53.725-07:00İstanbul'a İlk MektupÇağırdın.En son sen çağırdığın için işte bak çıkıp geldim.Buraya gelmeyi hiç istemezken aslında neden gelmem gerektiğini de geçici olarak unutmuş olmam, unuttuğum şeyin önemsiz olduğunu göstermez değil mi hayatımda?Madem hayatlarımızı veriyorsak ve sonunda tabii ki geri de alamıyorsak şehirler neden birer özne olmasınlar?Kim sorusu sorulur özneyi bulmak için. Ama özneyi gerçekten de arıyor muydumHalil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-77923966074460496132022-08-09T22:46:00.001-07:002022-08-10T00:09:22.331-07:00 Aynı Odada Herkes için Piyano DersleriMevsimin kıştan çıkması hiç önemli değildi. Aynı odada başlayan üç ayrı derse kar ve yağmur yağıyordu. Piyano dersi ise güneşliydi.Piyano sustukça ders uzuyordu. Hayata bakan son pencereye düşen gözlerimiz kuşkuyla açılıp kapanırken devam etmemiz gerekiyordu. Gerçekte kaç oda olduğu kâğıtta yazılıydı. Hangi oda olduğu, hiçbir zaman önemli olmadı. Dersin ritmine göre odalar değişiyordu. Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-555658224257480262022-07-17T06:38:00.007-07:002022-07-17T06:38:50.784-07:0020000 Gün'e Veda19 Nisan 2022. Hayatımın 20.000nci günü. Bu sayı bundan sonra bir gezegense dünya saati hızıyla uzaklaşıyorum ondan geride 20 A bırakarak.1. AbajurElli üç yaşımda bir abajurum oldu ilk kez. Ondan önce tavan aydınlatmalıydı yaşadığım salonlar. 70-80'den çok 30-40'lık ampulleri genelde tercih ederken o yarı-karanlıkta ampuller tarihe karıştı. Yağ kandilleri gibi. Şimdi doğada bile olmayan Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-51455364177965908632022-04-29T09:29:00.000-07:002022-04-29T09:29:39.599-07:00Bu Kaçıncı Babil?-Kaç dil biliyorsun?-Beş. Tamamen.-Ben bir tane biliyorum: 1-0 1-0 1-0 1-0.Core filminden
Çevrilemeyen ölüm
"Thank
You For Smoking" filminde sigara paketlerinin üzerine sigaranın zararlı ve
öldürücü olduğuna dair İngilizce yazı konulup konulmamasının görüşüldüğü senato
konseyinde çok dilli Amerikan yurttaşları için sadece yazı değil kurukafa
görüntüsünün konulmasını savunan konsey üyesi Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-40698422976602619382022-03-28T21:29:00.002-07:002022-03-30T07:08:14.461-07:00Nadja: Kapı gibi çarpan kadınHer şeye rağmen André Breton ve sürrealizm 'oriental' dünyamız içinde yabancı kalmayı sürdürüyor. Her şeye rağmen, diyorum, çünkü her ikisi için de son elli yıl içinde, Türk edebiyatının elit çevrelerince bir hayli giriş denemesi yapıldı ve modernizm çerçevesi içinde gayet başarılı sunuşlar gerçekleştirildi. Bu yabancılık, sürrealizmin yazınsal üretim biçimleri üzerinde sesli ve eylemli olarak Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-49999476542448032012022-02-14T09:52:00.000-08:002022-02-14T09:52:31.985-08:00Unutulan Arzular Alfabesi
“Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın.” SHAKESPEARE
AŞK
Buralara bir yere koymuştun. Aşk, nerdeydi, yoksa unuttun mu? Gök haritanda kaçıncı dünya yılındasın, bakmaya korkuyorsun. Ne var ki tüm yaşamın boyunca, daha güzel bir duygu ve varoluş biçimi tanımadığın için çok mutlusun. Neden yaşadığını artık daha iyi biliyorsun.
BARIŞ
Çöllerden yürütmen gerekse de gemilerini, Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-85040331822470613192022-01-05T02:30:00.000-08:002022-01-05T02:30:44.952-08:00Kırılganlık SapmasıYorucu ve rüya dolu uzun bir gecenin ardından “asker” olarak uyandı. Uzun zamandır o böyle miydi yoksa belleğinin acımasız bir oyunu muydu? Yastığını kırıp büktükten ve salyasıyla ıslattığı yastık kılıfında yüzünü oynattıktan sonra ezik bir burun ve dağılmış kısa saçlarla, eğilmiş omurgası üstünde doğruldu. Uyandığı sabah, bildiği, tanıdığı dünyanın bir sabahıydı. Yıllar sonra ulaşabileceği bir Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-30631207306375880022021-11-18T23:05:00.000-08:002021-11-18T23:05:22.292-08:00Ekonomi Kaça Ayrılır?
Yoksulların kaleleri olmaz, onların küçük evleri vardır, çünkü annelerini hatırlarlar, büyükannelerini ya da onları büyüten bir teyzeyi. Kalenin surları vardır, hafızası yoktur.
JOHN BERGER
Ekonomi hocamız yılın ilk dersine şöyle başlamıştı:
“Öğrencilerim, birazdan size on dakika içinde ilk iktisat dersini vereceğim. Bu on dakika yeterli olacak. Geri kalan zamanda yani Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-89952577493285454362021-09-29T11:52:00.000-07:002021-09-29T11:52:09.426-07:00Bir gün herkes 15 sayfalığına yazar olacak!
Neden 15 sayfa?
İşareti Andy Warhol çakmıştı aslında. Fakat 15 dakikalık şöhretler kimseyi tatmin etmedi. Daha da fazlası istendi. Kısa süreli şöhret olmayı kabul eden unutulmayı neden hazmedemez, anlaşılır değil. Warhol'ünki bence bir lanetti, bedduaydı. "Beni de meşhur ettiniz ya, tanrı belanızı verir inşallah!" diyerek popüler unutulmuşluğun ateşini yaktı ve geriye unutulmayan Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-84902969767321880592021-09-20T10:02:00.003-07:002021-09-20T10:13:19.282-07:00Bugün Dolunay Teraziler lütfen uzak durun bendenUzaktan ölçmek istiyorum sizi bundan sonraYakından iyi miyim kötü müyüm tartamıyorumBugün dolunay, tüm etkileriyle beyaz dairelerin altındayızBen her dolunay ayrılırım bunu ilk kez açıklıyorumAma yeniay pişmanlıklarımı sergileyip yanıltır beniHenüz yeterince meşhur ve zengin olamadım yaptığımı düşündüğünüz işlerdenBen aslında devamlı tatildeyim ve Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-91325658384919422772021-09-15T07:19:00.008-07:002021-09-15T07:34:32.175-07:00Şiir Herkes için midir? Hulki Aktunç, “herkes şairdir, çünkü düş görür” derken şairliği ve şiiri ne denli zor bir konuma soktuğunun sanırım farkındaydı. Hem zor hem de üst... Herkesin el ve göz erimi dahilinde bir iş olarak Şiir, sıradan bir yeti olarak çoğunlukla buluşabiliyor. Oysa şiir, kendi varlığının zorunlu unsurlarını eylem olarak bir düş zemini kadar kaygan ve belirsiz alanda buluyor. Şiir okuma pratiğineHalil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-67823167498974075422021-07-13T16:51:00.006-07:002021-07-13T17:03:12.133-07:00“Kalanların Sanatı: Aşk” 1.Oğlumun kolaj ödevini birlikte yaparken ona yardım etmek yerine yıllar önce gene koca bir çocukken eğlenmek için uğraştığım bir meşgaleyi tekrarladım. Bu kolajı yaparken makasın ve yapıştırıcının kamuflaj elbise ve botlar gibi birbirinden ayrılmazlığı bellekle ölümü hatırlattı bana.Önce bellekte ölüyoruz, sonra onu bekliyoruz. Bunun gibi aşk da aynı etkide bizi sınıyor. Önce öldürüyor –Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-35221599617422980622021-07-13T16:46:00.002-07:002021-07-13T16:46:44.693-07:0050 Alıntıda Hayat Ağacım 521.C A N Ç E K İ Ş M EŞimdi geri çekilme zamanı. Bir saatin kıvraklığı kadar bile yakın değilken bir kıyıya, buradayım, diyebildim. Bu kazanç mı sence… geri çekilmelerde ortaya konan bir oyunsa, kalıcılığı nereye kadar deneyebilir, ılımlı ölçültlerde ? Oyun, içtenliği inkar etmez mi; gerçek yaşama öykünmek yalancılık değil mi? Yaşamak, yaşamak derken ikinci özneyi hep atlıyoruz. Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6788638559054241545.post-2058526152735977362021-07-01T02:07:00.001-07:002021-07-01T02:14:26.257-07:00Hayatın boyunca kaç kitap okuyabilirsin?
Kendime de soruyorum: Hayatım boyunca kaç kitap okuyabilirim?
Okumaya başladım başlayalı ilk meraklarımdan birisiydi bu ve geçtiğimiz zamanlarda bunu cidden anlamanın ve öğrenmenin peşine düştüğümde 27.000 ile 1200 arası rakamlarla karşılaşınca, pişman oldum demeyeceğim, ama gerçekten de hevesim çok azaldı. Zira bu araştırma merakının arkasından belki de hepimizin okuma alışkanlıklarımızı Halil Gökhanhttp://www.blogger.com/profile/01697559144812165558noreply@blogger.com8